Hepimiz ne de çok biliyoruz be? Ne de çok saçmalıyoruz? Hayatın gidişatına bi parmak dahi atamamış milyonlarca ukalayla muhattap mı oluyoruz? Sahi niye oluyoruz? Enerjimizin bütününü iyi kötü ayırt etmeden süpürge gibi içine çeken bu asalaklarla neden aynı havayı soluyoruz?
Pandora'nın Kutusu
23 Mayıs 2016 Pazartesi
26 Nisan 2015 Pazar
Nefess...
Her şarkıda onu buluyorsan ve kaybetmekten korkuyorsan,
İçtiğin her kahvenin, çayın yudumunda, uykusuz gecelerinin başrolündeyse, yandığının resmidir işte, aşka yaklaşırken ona hapsolursun.
Ve zaman geçse de artık onsuz yapamıyorsun.
Nefes işte aşk bir nefes, sen bir nefessin.
Tekrar tekrar dinlediğim şarkılar gibisin. Bazen üst üste yüz kere seviyorum seni.
Neyse rüyama gel de biraz daha seveyim seni, çok özledim, aramızda kalsın. Gitmeyi biliyorsan dönmeyi de öğren. Olmadı kursa yazıl ama bir şekilde dön.Hiç mi dönemiyorsun? Bu kadın çayına şeker bile olur.
Afiyet olsun..
İçtiğin her kahvenin, çayın yudumunda, uykusuz gecelerinin başrolündeyse, yandığının resmidir işte, aşka yaklaşırken ona hapsolursun.
Ve zaman geçse de artık onsuz yapamıyorsun.
Nefes işte aşk bir nefes, sen bir nefessin.
Tekrar tekrar dinlediğim şarkılar gibisin. Bazen üst üste yüz kere seviyorum seni.
Neyse rüyama gel de biraz daha seveyim seni, çok özledim, aramızda kalsın. Gitmeyi biliyorsan dönmeyi de öğren. Olmadı kursa yazıl ama bir şekilde dön.Hiç mi dönemiyorsun? Bu kadın çayına şeker bile olur.
Afiyet olsun..
30 Kasım 2013 Cumartesi
İyi Aşık Olmalar..
Farklıyım, farklısın, farklı.. O yüzden birbirimizi anlamıyoruz. Bazıları yanakların birbirine değmesini öpüşmek sanıyor. Bazıları yanağından öper, hissedersin.Sonrası hep bir elmalı soda sıradanlığı. Sanki yıllardır öptüğün bir yanak, sanki defalarca dinlediğin bir şarkı, sanki hep o vardı, sanki eski bir sevgiliyi tekrar tekrar unutmak. Öylesine bir şey değil bu.Bazen siyah ojeli elleri seversin, bazen bir ömür tutacağın eli bir anda bırakırsın. Aslında dokunmak, kalbine kamyon çarpması gibi bir şey. Aşkın tarifinin içine bir kamyon karışması çok ilginç değil mi? Sıradan olsaydı, yaşamak bu kadar keyif vermezdi zaten. İyi aşık olmalar..
"İlla bir organınla geleceksen, kalbinle gel bebeğim."
"İlla bir organınla geleceksen, kalbinle gel bebeğim."
23 Temmuz 2013 Salı
Geçmişin Kırıntıları..
Çok sevdiğim bir arkadaşımın hediyesi oldu bana Ilgın Olut'un Neva adlı kitabı. Beni öyle yerlere götürdü ki, unuttuğum bilinç altımda enkazın diplerine ittiğim onca cesedi dışarı çıkarttı. Anlatamadığım yahut söylemeye korktuğum her şey benim dilimden anlatılmış sanki.. Geçmiş, nasıl da insanın yüzüne vuruluyor bu kitapta. Nasıl da kabul görülmüyor insanlar tarafından. Bilhassa sevildiğiniz insan tarafından. Oysa aşk fedakarlıktır. Her şeyi bir kenara itip, onu sadece o olduğu için sevmektir. Mantığın değil, duyguların hükmettiği bir olgudur.
Çünkü "Aşk bedende yerini aldıkça, mantığın sesi kısılır.."
Çünkü "Aşk bedende yerini aldıkça, mantığın sesi kısılır.."
19 Temmuz 2013 Cuma
Lise Aşkı..
Sokakta lise aşkınızla karşılaşmanız elbette tatilin en garip cilvelerinden biri. Bu durum, varsa eğer, şimdiki sevgilinizin de aynı şeyi yaşamış olma ihtimalini aklınıza getirecek ve onu gece gündüz mesajlara boğmanıza sebep olacak. Eğer mevcut bir sevgiliniz yoksa bu defa memlekette bıraktığınız eski aşkınız depreşecek, o garibanı sms yağmuruna tutacaksınız. Her halükarda şöyle güzel, iyi kabarmış bir telefon faturası sizi bekliyor tatil dönüşünde.
18 Temmuz 2013 Perşembe
Çizgi Pijamalı Çocuk
Hayatında bambaşka yere sahip bir film söyle deselerdi, söyleyeceğim tek film olurdu "Çizgi Pijamalı Çocuk".. Hitler döneminde Yahudi kamplarına hapsedilmiş bir çocuk ile has Alman ırkından bir çocuğun dostluklarını anlatan izlenilesi bir film. Yahudi kampında işkence yapan Alman askerin çocuğu, kampta gördüğü Yahudi bir çocukla arkadaş olur ve olayların seyri değişir. Küçücük bir çocuğun çerçevesinden ırk bilmeden, ayrım bilmeden nasıl dostluk kurulabileceği anlatılmış.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)